Popüler Yayınlar

14 Haziran 2011 Salı

Dört Kafadar, Üç Silahşör

üç silahşörler aslında tek kişidir. Dartanyan aslı d'artagnan o meselenin de işte neyse.Velhasıl kelam atos portos aramis zamanında çok iyilik yapmış bizimkine ancak sonra bir ton gıybet ... 
                          neyse kelepirden bir bar düşürmüş bizimkiler başlamışlar can ve başla çalışmaya   revize edecekler bizim andavallar. Dartanyan tam bir köylü kurnazı hoş görünsün istemiş almış tuvâli başlamış boyayı çalmaya her vuruşunda farklı bir yer görmüş her vuruşunda bir ışık görmüş,başlamış kahinliğe Nostradamus misali . gel gelelim Atos'a  iyi bir bir çocuk yalnız 'r'leri söylemeye zorlanırmış babası Van Gevaşta bulunan Artos dağının ismini koymuş lakin Atos  yedi yaşındayken ölmüş babası, yavrucağız 'r'leri söyleyemeyince... durum böyleyken böyle sevgili okur... efendime söyliyeyim Portos boyu uzun iri kalıplı ama ne esmer ne de kavruk babası gitar çalmasını çok istiyormuş ama gelgelelim hem boy uzun hemde iri kıyım demişler ki bundan sanatçı olmaz bakmış öyle olmayacak o da herkes gibi politikaya atılmış aramise oldukça hayran çok iyi tasvirler yaptığını ve çok fazla terim bildiğini düşünüyor aramisin bu arada ondan geri kalmamak için durmadan ucu açık laflar edip duruyor . anlayacağın onun için felsefe mantık düzeyi makul akla gelmemiş sorular ve aforizmalardan ibaret. Aramis çağırmış portosla atosu başlamış anlatmaya barı nasıl dizayn etmeleri gerektğini  bakın arkda devamlı glissando bir müzik olcak içlenecek herkes ama farid farjad gibi değil biraz daha farklı  bilen bilir burda adamı en iyi sabâ makamında bir şarkı kaldırır. işin aslı insan unutmak istemediğinden dinler arabeski. neyse loş bir ortam muhakkak olmalı  Ermeni'nin(Dartanyanı kastederek) boyadığı tuvallerin altına loş ışık koyun başka ışığa gerek yok 
neyse gelgelelim kurar bizimkiler barı , işler tıkırında atos müşterilerle ilgleniyor tek derdi aramis'in neden jagermeister satmalarına izin vermediği. aramis gün boyu kasada oturuyor ve babasının ölmeden önceki son sözünü de çerçeveletmiş kasanın arkasına asmış söz ise şöyle söz gümüşse sükut meşrebini bilsin. atos ne kadar hızlı çalışırsa o kadar fazla para kazanacağını düşünüyor ve gün boyu bar içinde koşturup duruyor dartanyan elleri un içinde balık kızartırken düşünüyor... un sessizliği,unlar yere düştüğünde ses çıkarmaz, çıkarmak istesede boyun eğmek zorundadır sessizliğe kim bilir belki istedikleri için yada uzay boşluğunda ne konuştukları anlaşılmasın diye evet evet 
portos mutfağa girer:
- un sessizliğinden daha önce hangi yazar bahsetmişti ya hatırlamadım.
Dartanyan: ne yani bu konudan daha önce bahseden mi var ?
portos: tabi lan sen buldun diye mi neşredecen bize kimdi hatırlamadım halikarnas balıkçısı mıydı ?
dartantan: Cevat şakir mi bahsetmiş bundan bilmiyorum ama bu şimdi burda benim aklıma geldi ne yani geçmişte onun aklına geldi diye ben bulamazmıyım bu nasıl bir kaidedir.
portos: bırak şimdi  mantıklı ol biri sana sorsa deski dartanyan un yere düştüğünde ses çıkarır mı ? ne cevap verirsin tabiki hayır dersin değil mi bak lan 5 yaşındaki bebeye sorsan söyler bak oğlum anladın mı?
Dartanyan: bu mudur yani bakış açın biri sana sormasa ne bok yiyeceksin peki o zaman aklına gelecekmi sen düşünmezsen kim sana soracak.
portos: ya saçma sapan konuşuyorsun ne yani iki boya çizdin tuvale diye sanatçı mı diyecez sana ne bekliyorsun bizden siz bu ermeniler varya neyse şimdi başlatma meşrebinden
bunun üzerine Dartanyan tüm eşyalarını alır ve kimseye bişey demeden ayrılır bardan
portos:heee laaan  un sessizliği Edip Canseverin sözüydü  lan o tüh adama da yanlış söyledik 
portos: Darttttaaanyaan, Darttaannyann  nereye gitti lan o 
Aramis: Ermeni gitti artık 3 kişiyiz tabela siparişi verdiğimiz firmayı ara çabuk dört kafadarlar ismini iptal etsin üç silahşörler koysun   
Aramis: nasıl isim hacı afillii,değil mi ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder